Bildung kelimesi sadece Almanca'da vardır. Yine de bu kelime tüm dünyada bilinmektedir. Bu özel terim, örneğin İngilizce education (eğitim) kelimesinden anlaşılanın çok daha fazlasını tanımlamak için kullanılır. Eğitim her zaman dünyanın çok kişisel bir şekilde sahiplenilmesi anlamına gelir. Bu sahiplenme, bireysel ilgi alanlarına göre düzenlenir ve dünyanın mümkün olduğunca çok yönünü edinmeye çalışır. Geleneksel olarak eğitim seyahat ile de ilişkilendirilmiştir.
İnsanlar sadece kendi kültürlerini öğrenmekle kalmamalı, aynı zamanda dünyaya farklı bakış açıları olan diğer insanların görüşlerini de tanımalıdır. Çok az ülke eğitim konusunda bu kadar talepkar bir yaklaşıma sahiptir. Bu tür bir eğitim aynı zamanda bireyin dünyayı öznel olarak sahiplenmesini de güçlendirir. Wilhelm von Humboldt gibi isimler genellikle bu tür bir klasik eğitimin ruhuyla ilişkilendirilir. Almanya bu iddiasıyla tüm dünyada hayranlık uyandırmaktadır. Ve hiç şüphe yok ki Alman eğitim ilkesi Almanya'yı sevmek için çok özel bir nedendir. Dünyadaki pek çok okul da bu ilkeyi okul programlarına yazmıştır. Başka ülkelerden öğretmenlerin Alman okullarını ziyaret etmesi alışılmadık bir durum değil. Eğitimin nasıl uygulandığını gözlemliyorlar.
Ancak okul, eğitim almanın yalnızca bir biçimidir. Başta kültür sektörü olmak üzere, öğrenmenin başka birçok yolu vardır. Alman devleti iyi bir kültür politikasıyla eğitim programlarını ve seminerleri desteklemekte ve böylece eğitim hakkını güçlendirmektedir. Almanya'da ve uluslararası alanda eğitimin bir insan hakkı olduğu artık kabul edilmektedir. Bazıları bu insan hakkını sadece okula gitme fırsatı üzerinden tanımaktadır. Almanya gibi diğer ülkeler ise iddialı kavramları insan hakkıyla ilişkilendirmektedir.
Her halükarda, gerçeklik her zaman teorinin vaatlerini yerine getirmese bile, bu kavramlarla gurur duymalıyız. Eğitimin mümkün olan en iyi şekilde gerçekleştirilmesi konusunda her zaman tartışmalar vardır. Almanya'da standart okul sisteminin yanı sıra bir dizi reform okulu projesi de var. Bu projelerde okullar, çocuklara bilgi edinme ve bireysel eğitim konusunda daha fazla özgürlük sunmaya çalışmaktadır.
Eğitim kelimesi, taşıdığı büyük anlamla, önümüzdeki yüzyıllar boyunca zihinleri harekete geçirmeye ve kültürün bireysel olarak edinilmesi için mümkün olan en iyi desteğin nasıl sağlanabileceği konusunda tartışmalara yol açmaya devam edecektir. Ve belki de bu iyi bir şeydir. Ne de olsa tartışmalar her zaman eğitim süreçlerini günümüze uyarlayan yeniliklere yol açar. Hem okulda öğrenilen konular değişti hem de öğrenmenin kendisi sürekli olarak yepyeni biçimler alıyor.
Bu arada, özellikle iyi okul sistemlerinden birçok fikir Almanya'dan geliyor. Örneğin Finlandiya, okul performansını ölçen PISA'da özellikle iyi bir performans sergiledi. Politikacılar Finlandiya'daki okul sistemi için modeli eski Doğu Almanya'daki okul sisteminde buldular. Almanya'nın bu bölümü de bugün için önemli bir ilham ve itici güç sağladı. Finlandiya'da öğrenciler çok bağımsız bir şekilde öğrenir ve kapsamlı okullarda kendi zaman çizelgelerini hazırlarlar. Burada, kişisel motivasyonlar ve ilgi alanları kadar anlamlı öz değerlendirmeye de önem verilmektedir.